Kâbusa Dönüşen Oriflame Alışverişi
Aslında kozmetik, alışveriş, ürün deneyimleriyle ilgili beğeni ve sıkıntılarımızı, kardeşimle birlikte yazdığımız ayrı bir blogumuz var fakat o bloğu şu an yeniden yapılandırmakta olduğumuzdan buradan paylaşacağım bu kâbusa dönüşen alışveriş deneyimini.
Uzun yazı okumak istemeyenler için not: Sitede satışta göründüğü ve sepete eklenebildiği halde sipariş ettiğim ürünler eksik geldi. 2 ürün gelmediği halde faturaya eklendi ve parası alındı. Ancak yeniden sipariş verirsem ona ekleyip gönderebileceklermiş. Ürünün biri, ambalajı paramparça halde geldi. Ayrıca, Yurt İçi Kargo gibi son derece başarısız, beceriksiz bir kargo şirketiyle çalışıyorlar ve müşteriye kargo şirketi seçme özgürlüğü tanımıyorlar. Zira evde olduğum halde Yurt İçi Kargo, “geldik evde yoktunuz, gelin paketinizi alın” diye mesaj gönderdi.
Detaylar:
Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri de bizi aptal yerine koyan, memnuniyetimizi önemsemeyen, bize hem zaman hem para kaybettiren, üstüne bi de sinirlerimizi bozan, yani kendi paramızla rezil olmamıza neden olan firmalar, alışverişler. Mevzuyu bu yüzden detaylıca yazacağım.
1.5 ay evvel, zamanında ürünlerinden çok memnun kaldığım fakat uzun zamandır danışmanlarına rastlamadığımdan kullanmayı bıraktığım Oriflame’den alışveriş yapmak üzere web sitelerine girdim. “Size en yakın danışmana ulaşın” kısmından bilgilerimi doldurdum belki yakınlarda biri vardır, ürünler hakkında detaylı bilgi aldıktan sonra seçerim ne alacağımı dedim. Sağ olsun, hemen ertesi gün bir danışman hanım aradı, bu çok güzel. İstanbul’un Anadolu yakasında çok danışman olmadığını fakat arzu edersem görüşüp kendisinden de bilgi alıp alışveriş yapabileceğimi söyledi. Açıkçası kendisini yormak istemedim. Avrupa yakasından buraya gelmek çoğu zaman trafik sorunu yüzünden çok sancılı olabiliyor, yapayım internetten alışverişimi dedim. Bana profil açabilmem için bir kod verdi, bunu da girerek profilimi açtım. Ve pek çok işin gücün arasında kendime 1.5 saat zaman ayırıp, ürünlerin çoğunu tek tek inceleyerek sepete ekledim. Ürünler sorunsuz şekilde sepete eklendi, artık ödeme adımına geldim. Bir de ne göreyim, seçtiğim ürünlerin yarısından çoğu stokta yok! Hoop gitti 1.5 saat! Çok sinirlendim ve alışverişten vazgeçtim. Birkaç hafta sonra danışman hanım beni aradı ama toplantıda olduğumdan açamadım, sonra ben kendisini aradım ve durumu anlattım. “Stokta olmayan, satışı bulunmayan ürün katalogda olmaz ki” dedi. “E ama sitede vardı, satışta görünüyordu” dedim, “katalogda da olması lazım” dedi. Koca Oriflame’in sitesinde bununla ilgili hiçbir uyarı yok! Nasıl olsa uçup giden müşterinin değerli vakti, onlarınki değil.
Peki. Almak istediğim ürünler var. Yeniden geçtim ekran karşısına, bu sefer Kasım kataloğundan seçtim ürünleri, en son katalogdan yani. Bu sefer ödeme işlemini tamamlayana kadar sipariş ettiklerimin 4’te 3’ünün stokta olmadığı bilgisine ulaşamadım. E-posta adresime gönderilen fatura dökümünde görebildim ancak ürünlerin yarısından çoğunun stokta olmadığını. Bu bilgiyi öğrenmek neden önemli? Çünkü biz bu ürünlere ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüzden alıyoruz ve sende yoksa bana alışverişin ilk adımında bunu bildirmekle mükellefsin. Bu bilgiyi bana vereceksin ki, ben de ona göre alışverişe devam edip etmeyeceğime karar vereyim. Oriflame, bununla da ilgilenmiyor maalesef. Her şey müşterinin sorunu belli ki onlara göre.
Ayrıca faturada müşteriyi yanıltan bir şey var, o da şu: Siz istemeden faturaya otomatik bir şey ekleniyor: Aralık 2014 Kataloğu (5’lik Set), fiyatı 6,5 TL. Google’ladım, aynı bende olduğu gibi okuyan herkeste ilk anda sonraki ayın kataloğunda yer alan 5 ürünün küçük deneme boyunu gönderecekler algısı yaratıyor. Halbuki gelen 5 adet katalog. Napıcam ben bu 5 kataloğu? Üstelik 6.5 TL de boşuna gitmiş oldu!
Herhalde Oriflame websitesinden doğrudan alışveriş yapmaya kalktığınızda sistem sizi otomatik olarak müşteri değil “Danışman” olarak görüyor ki, bu fazladan 6,5 TL’lik kalemi faturanıza size sormadan, şıp diye ekleyiveriyor. Hiç hoş değil. Bir kere daha aptal yerine koymaktan başka bir şey de değil.
Aslında kendime de kızıyorum. Ödemeyi tamamlarken baktım, yıllardır herkesten hakkında türlü çeşit şikayet duyduğum Yurt İçi Kargo ile çalışıyorlar sadece. Oysa başka bazı markalar, müşterilerine seçenek sunuyor “Hangi kargo şirketini seçmek istersiniz?” diye. Böylece zaten vakti zamanında mimlediğimiz kargolarla çalışmak zorunda kalmıyoruz. Tabii Oriflame Türkiye, bu sıkıntıyla da ilgilenmiyor.
Cuma günü Yurt İçi Kargo’dan “geldik sizi evde bulamadık” yolunda bir sms aldım. Önce bi sinirlendim yine, sonra dedim kendi kendime “Ne bekliyorsun ki? Bu adamlar yıllardır böyle.” Fenerbahçe şubesinin adresine baktım Google’dan, Misk-i Amber Sokak’ta görünüyorlar. Tamam, eve yakın, yürüyerek gittik eşimle. Baktım, yok şube mube! Şubeyi aradım, kimse telefonu açmıyor. Birine sorduk, yerini öğrendik, gittik kargoyu aldık. Şubenin hali öyle içler acısıydı ki, “Abi siz nasıl insansınız, nasıl şirketsiniz?” diye şarlayamadım, vallahi acıdım çalışanların hallerine. Bu arada, Misk-i Amber Sokak’a açılan bir kapıları varmış ama o kapıyı kullanmıyorlar, yani yine müşteriye eksik bilgi. Sitene yazman zor mu kardeşim bu bilgiyi? Dört döndürdün bizi bulana kadar.
Eve gelip paketi açmak, ayrı bir travmaydı. Ambalajı parçalanmış ürün koymuşlar. Pes artık yani! dedim.
Ya sabır! dedim. Faturayı inceledim, şu 2 ürünün parası alındığı halde pakette yoktular, iyice sinir geldi:
MILK & HONEY GOLD NEMLENDİRİCİ KREMLİ DUŞ JELİ 15579 |
7.62 TL | 1 | 5 | 7.62 TL |
2si 1 ARADA KORUYUCU EL VE TIRNAK BAKIM KREMİ 11288 |
4.54 TL |
Hiç utanmadan, faturanın sonuna da şu notu eklemişler, yani diyor ki, ancak bir sipariş daha verir, bu kâbusa bir kere daha katlanırsanız parasını zaten aldığımız bu ürünleri size göndereceğiz:
Aloe Vera özlü yüz maskesi sipariş etmiştim, sitede kocaman görünen ürün minicik bir şey çıktı. Buna mı 13 TL verdim diye dövündüm. Üstelik yanında aynı boy hediyesi olması gerekiyordu. O da yok pakette!
Son olarak söylemek isterim ki, bu yazıyı yazmakla amacım, Oriflame bana ulaşsın, sorunumu çözsün filan değil. Çünkü alışverişin ilk adımından itibaren müşterisinin pek çok ihtiyacını öngöremeyen ya da önemsemeyen bir firmanın, kendilerine ulaşsam dahi sıkıntımı çözeceklerini düşünmüyorum. Velev ki sıkıntımı çözdüler. Bundan sonraki alışverişlerde başka insanlar aynı sıkıntıları yaşayacak müşteri memnuniyetini bu denli umursamamaya devam ederlerse. Bence kendilerini yenilediklerini, hizmetlerini geliştirdiklerini görene kadar alışverişi kesin. Hele Yurt İçi Kargo ile çalışmaya devam ederlerse komple tüm ilişkinizi kesin. Zira şu saatten sonra ürünleri iyi miymiş, memnun kalır mıyım pek önemli değil. Zehir zıkkım oldu bir kere. Her adımı ayrı kâbustu. Aptal yerine konmak da cabası. Ben kazıklandım, siz kazıklanmayın.
Sevgiler
Ceren
- Arap Edebiyatının En Eski Fantastik Öyküleri İngilizcede
- İngiltere Kraliçesi I.Elizabeth
Yurtiçi kargo ile bende şöyle bir tecrübe yaşadım. Tchibo’dan sipariş vermiştim. kargoya verilmesi biraz gecikti. Neyse efenim, paketin nerede olduğuna bakıyorum sürekli. akşam 18.30 sularında bir baktım statüsü “yetkili bulunamadı” yazıyor ki mümkün değil. Türkiye’nin belkide en sistematik sitesinde oturuyorum. Kargonun güvenlik tarafından alınmaması imkansız. O sırada da taksideyim, eve yaklaşmışım. Açtım google’ı, buldum kargonun bulunduğu şubeyi, gittim. Dedim böyle böyle, “yetkili bulunamadı statüsünde ama böyle bir şey mümkün değil”. Adamların verdiği cevap şuydu “hanfendi kargoyu akşam teslimata çıkaramayınca statüsünü bu şekilde atıyoruz. Yarın size teslim edilecekti”. Bayi performans ölçümlerinden biraz anlıyorsam bunun anlamı şu: bu arkadaşlara bir hedef veriyorlar, örneğin “şubenize gelen kargoyu x saat içerisinde adresine ulaştıracaksınız” diye. Bu arkadaşlar da kendi performanslarını yükseltmek için böyle ayak oyunları yapıyorlar sistem üzerinde.
Bu kötü tecrübeyi paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Maalesef aynı sıkıntıyı hemen her yakınımdan işittim. Bir tane işiniz var, o da kargoyu teslim etmek, yapamıyorsunuz. Kargo şirketi değil emanetçi olmuş oluyorsunuz işte. İşin enteresanı aynı şikayetler yıllardır sürüyor, benim bildiğim en az 4 yıl. Binlerce şikayet aldıklarına da eminim. Nasıl olup da hizmetlerini iyileştirmiyorlar diye düşünüyorum, kafa yoruyorum, çünkü biz bu firmayı -mecbur olduğumuzu düşünerek ya da bazı durumlarda gerçekten de mecbur kalarak- kullanmaya devam ettiğimiz için. Oysa hayat memat meselesi de değil, kullanmasak da olur. Ben bundan sonra böyle yapmaya karar verdim, Yurt İçi Kargo ile çalışan hiçbir e-ticaret sitesinden alışveriş yapmayacağım. Onlardan başka seçenek sunmayana da mail atacağım, uyaracağım kendimce.